Bizimkisi Bir Aşk Hikayesi - Beşiktaş #5

Yabancı sınırının yeni sezondan itibaren 18 kişilik maç kadrosu içerisinde sadece 6 kişi olacak olması sebebiyle ve yeni yabancıların da takıma katılabileceği düşüncesiyle, yabancı kontenjanımızda bir azaltmaya gitmemiz gerekiyordu. Allan McGregor,Julien Escude,Hugo Almeida ve Roberto Hilbert'e bu nedenlerden dolayı teşekkür ederek kendilerinden bonservis ücreti kazanarak yollarımızı ayırdık. Transfer dönemi içerisinde takımımıza dahil olan ve yollarımızı ayırdığımız oyuncular şu şekilde oluştu:

Takımda oyuncu dağılımını bu şekilde ayarlamaya çalıştık. Kale bölgemiz için Cenk dışındaki alternatiflerimiz tamamen geleceğe yönelik isimler. Kaleci antrenörlerimiz ile sıkı şekilde çalışarak ve zaman zaman forma şansı bularak ilk 11 için hazırlanacaklar. Sağ bek bölgemizde Alpaslan ve Tanju öne çıkıyor. Alpaslan'ın potansiyeli göz önüne alındığında o noktanın bir numaralı adayı olması beklenebilir. Sol bek bölgemizde de İsmail ve Gökhan Süzen forma rekabeti yaşayacaklar ancak öncelikli tercihimiz Milli oyuncumuz İsmail olacaktır. Stoper bölgemizde Bruno Martins İndi ile Tomas Sivok ilk adaylar. Ancak Pedro Franco'nun,İbrahim Toraman'ın,Ersan'ın,Atınç'ın,Berat'ın ve Emre Turan'ın da varlıkları zaman zaman onların da forma için mücadele verecekleri sinyalini vermelidir.

Orta saha bölgemiz en çok alternatife sahip olduğumuz bölgemiz durumunda. Alpaslan,Pedro Franco ve İbrahim Toraman'ın da burada oynayabilme durumları dışında Veli Kavlak,Hasan Türk,Necip Uysal,Oğuzhan Özyakup,Olcay Şahan,Marco Van Ginkel,Georgi Milanov ve Manuel Fernandes gibi yetenekli oyuncularımız bu bölgenin bize saha içerisinde mutlak hakimiyet verebilmesini sağlayabilecek isimler olması konusunda göze çarpıyorlar. Özellikle Fernandes,Van Ginkel,Milanov'dan beklentilerimiz oldukça fazla durumda.

Forvet bölgesinde Mustafa Pektemek ilk tercihimiz olacaktır. Onun dışında Holosko ve Ömer Şişmanoğlu'ndan da zaman zaman verim alma isteğimiz söz konusu olacaktır. Ayrıca Georgi Milanov'un da forvet özelliklerine sahip olması doğrultusunda bu oyuncuyu da bu bölgede değerlendirme durumumuz olabilecektir.

To Be Continued...

Bizimkisi Bir Aşk Hikayesi - Beşiktaş #4

Yeni sezonda 3 kulvarda mücadele edecek takımımız için artık daha yarışmacı bir oyuncu kadrosu ve bu oyuncu kadrosunu doğru eğitebilecek antrenör kadrosu oluşturmamız gerekiyordu. Öncelik olarak doğru antrenörleri sistem içerisine dahil etmeye çalıştık. Bu doğrultuda aşağıdaki antrenörleri antrenör kadromuza kattık. Özellikle gözlemci kadromuzdan beklentilerimiz oldukça yüksek durumda zira alanının en iyileri ile çalışma fırsatı yakalamış durumda geldik.

Transfer bütçesi olarak yönetimimiz bize 5.5 milyon gibi bizim hedeflerimize yetmeyecek büyüklükte bir bütçe ayırdı. Bu durumda yapmamız gereken şey transfer yapılacak mevkileri doğru bir şekilde belirleyip, buna uygun hareket etmek; aynı zamanda ihtiyacımız olmayan oyuncuları da iyi bedellerde satarak katma değer sağlamamız olmalıydı. 

Transfer felsefemizi bu şekilde belirleyerek atağa kalktık. Önceliğimizi ilk 11 oyuncusu olabilecek potansiyelli ve bonservis ücreti ödemeyeceğimiz oyunculara yönelttik. Listenin en başında Feyenoord'dan iki tane isim gözümüze çarptı: Daryl Janmaat ve Bruno Martins İndi. İkisini de kadroya dahil etmek için yoğun çaba sarf ettik. İki isimden Janmaat takımında kalmak isteyince transferini tamamlayamadık. Bruno Martins İndi ile ise uzun vadeli bir sözleşme imzalayarak amacımıza ulaştık.

Defansımıza bu transfer haricinde bir takviye daha yapmak istiyorduk. Çünkü 3 kulvarda yarışacak olmamız yaklaşık 300 günlük zaman zarfı içerisinde en azından 50 tane maça çıkabilme durumumuzu ortaya çıkarmıştı. Buraya yapacağımız ikinci defans takviyemiz için aynı zamanda defansın ön bölgesinde de faydalabilme imkanı olan, joker niteliğinde ve aynı zamanda potansiyel içeren bir oyuncu tercihinde bulunduk. Bu da Beşiktaş Scout ekibinin başarısı olan, Millonarios takımının ve Kolombiya U20 takımının kaptanı Pedro Franco'ydu.

Defans bölgemizi sağlama aldıktan sonra önceliğimizi yaratıcı ortasaha tercihine doğru yönlendirdik. Orta saha ağırlıklı bir taktik kullanmamız sebebiyle bu sistem içerisinde kreatif oyuncu tercihlerine ihtiyacımız vardı. Bu düşünceler içerisinde transfer dönemi başlamadan önce komşumuz Bulgaristan'dan bir transfer dedikodusu işittik. Litex takımının ve Bulgaristan Milli takımının yıldızı Georgi Milanov takımından ayrılmak ve Avrupa'da hedefleri olan bir takımda forma giymek istiyordu. Transfer için hemen düğmeye bastık ve kulübüne teklifini ilettik. Bizimle birlikte Olympiakos ve Galatasaray da bu transfer için çok istekliydi. Ancak bu kulüplerin bilmediği bir şey vardı o da Beşiktaş'ın talip olduğu bir oyuncuyu istediği zaman transfer edebileceğiydi... Gecelerce süren menajer yönetim ve diğer kulüp arasındaki görüşmeler sonucunda Georgi Milanov Beşiktaş'lı oldu.

3 tane kaliteli yabancı oyuncu ile anlaşmış ve transfer piyasasında iddialı bir konuma gelmiştik. Ancak uzun vadeli lig ve kupa maratonlarında takım rotasyonunu mümkün olduğunca geniş tutmak ve doğru tercihler ile sonuca gitmek istiyorduk. Tüm liglerde ciddi oyuncu taramaları yapıyor ve özellikle genç nesil yetenekleri kaynağında gözlemleyerek geleceğe yatırım yapabileceğimiz bir yıldız adayı transferi üzerinde daha çalışmalarda bulunuyorduk. Bu çalışmalarımız sonucunda sürpriz bir şekilde Hollanda 20 yaş altı milli takımının genç yeteneği Marco Van Ginkel'den bize gelebileceği yönünde bir teklif aldık. Şaşırmıştık çünkü kendisi geleceğin Wesley Sneijder'i olarak gösteriliyordu ve Hollanda futbolunun en potansiyel taşıyan oyuncularından bir tanesiydi. Hız kesmeden hemen görüşmelere başlayarak futbolcuyu potansiyel değerini düşünerek iyi bir bedelle kadromuza dahil ettik. Bugünün değil belki de birkaç senenin en büyük transferine imzamızı atmış olduk.

Bizimkisi Bir Aşk Hikayesi - Beşiktaş #3

Takımı devraldığımızda elimizdeki bütçenin düşük bir seviyede olması sebebiyle transfer yapmama, yapılacaksa bile geleceğe yönelik transferler yapma kararı aldık. Geleceğe yönelik transferler yapmak için ise maaş bütçemizi biraz genişletmemiz gerekiyordu. Elimizdeki kısıtlı kadromuza baktığımızda aldığı maaş ile oynadığı mevkideki genişliğin bize verdiği rahatlık sebebiyle Mamadou Niang ile kiralık kontratını sona erdirme kararı aldık. Bunun dışında 2 genç oyuncumuzu pilot kulübümüz İstanbulspor'a kiraya vererek ara transfer dönemini kapattık.

Ancak personel kadromuzda ciddi yenilikler yapma ihtiyacımız vardı. Zira elimizdeki antrenör kalitesi gelecek nesil oyuncular için çok fayda sağlayamayacak görüntüdeydi. Bu noktada ilk önce takımımızı bir Futbol Direktörü'ne emanet etmek istedik. Dinamo Kiev'in antrenörlerinden Volodymyr Veremeev ile geniş kapsamlı bir kontrat imzaladık. Takımımız için bir asistan menajere de ihtiyaç duymamızdan dolayı, eski teknik direktörlerimizden Bernd Schuster'in de yardımcı antrenörlüğü görevini yapmış olan konusunun uzmanı Manolu Ruiz ile anlaştık. Diğer antrenör transferlerini de ihtiyaçlarımıza uygun şekilde gerçekleştirmeye çalıştık.

2. yarıda yapacağımız toplam 17 maçı en iyi şekilde değerlendirmek zorundaydık. Ligdeki konumumuzdan dolayı şampiyonluk hedefinden ziyade önceliğimizi Avrupa kupalarına katılmak olarak belirledik. Bu doğrultuda iddialı bir taktik ve sıkı bir antrenman programı belirlemek zorundaydık. Taktik için alanının uzmanı sevgili dostum,büyük üstad Mr. Hough ve onun öğrencisi Mr. Langvatn ile fikir alışverişinde bulunup aşağıda linkini verdiği taktiği takımımızda uygulamaya karar verdik:

http://www.fm-base.co.uk/forum/football-manager-2013-tactics-training/120645-mr-hough-ft-mr-langvatn-tactic-thread.html

Taktik ve antrenman programımızı kamp dönemi içerisinde yoğun bir şekilde takım üzerinde uygulama imkanı bulduk. Ancak ilk yarıda elde edilen başarısız sonuçlar takım içerisinde ciddi moral bozukluğu yaratmış ve mental açıdan onları sıkıntılı bir sürece sevk etmişti. Takımın en değerli oyuncusu Manuel Fernandes takımdan ayrılma isteğini dile getirmiş, diğer oyuncular da sezon bitimiyle birlikte kendilerini daha ılıman limanlara atmanın derdine düşmüşlerdi. 

Bu düşüncelerin hakim olduğu kamp dönemi ve sonrasındaki ilk 4 maçlık dönemde 3 tane art arda mağlubiyet alındı. Ancak bir toparlanma gerekiyordu ve radikal hamlelere ihtiyaç vardı. Bu noktada önemli bir hamle gerçekleştirdik. O da takım kaptanlığını İbrahim Toraman'dan alarak Tomas Sivok'a vermemiz oldu. Bundan sonraki süreçte arka arkaya alınan galibiyetler ve taktiğin takıma iyice oturmasıyla beraber lig sonunda olabileceğimiz en iyi noktada ligi tamamladık.

Galatasaray güçlü kadrosu ile ligin şampiyonu  olurken aynı zamanda Türkiye Kupası'nın da sahibi oldu. Fenerbahçe son ana kadar götürdüğü şampiyonluk yarışını sondan bir önceki hafta bize kaybettiği maç ile geride tamamlayarak ligin 2.si oldu. Bunun dışında bizimle birlikte Avrupa Ligi mücadelesi vermeye hak kazanan diğer takımlar Trabzonspor ile G.Birliği oldu.

Galatasaray'ın da son 8 takım arasına kaldığı Şampiyonlar Ligi'nde ve Avrupa Ligi'nde de kupalar sahiplerini buldu:

Bizimkisi Bir Aşk Hikayesi - Beşiktaş #2

Takım Samet Aybaba yönetiminde ilk yarıyı 6. sırada kapadığında ve Türkiye Kupası'nda Pendikspor'a elendiğinde işler Beşiktaş camiası adına hiç iyi gitmiyordu. Kulübün acil bir kan değişikliğine ihtiyacı vardı ve toparlanması gerekiyordu. Ancak FEDA sezonu yaşanıyordu ve devre arasında takımı iyi bir hocaya emanet etmek için ciddi maddi külfete girmek gerekiyordu.

Başkan Fikret Orman ve yönetimi 2.yarı öncesi acil olarak toplanma kararı aldı. Medya ve taraftar tarafından ciddi baskı altındalardı ve acil bir çözüm bulmaları gerekiyordu. Plan belliydi, Samet Aybaba ile yollar ayrılacaktı. Peki yerine takımı kime emanet edeceklerdi... Bu soru yanıtını ararken diğer bir taraftan Beşiktaş U14 takımından sevindirici bir haber gelmişti. Genç takım uluslararası bir turnuvada kupayı kaldırmış ve camianın göğsünü kabartmıştı. Bu başarılı takımın baş mimarı ise genç teknik direktör E'den başkası değildir.

Toplantı devam ederken bir çok isim masaya yatırılmış ve sonuç olarak uzlaşılamamıştı. Gecenin geç vakitleri olmuş ve herkes artık bir an önce çözümün bulunmasını bekliyordu. İşte tam böyle bir anda Fikret Başkan bir an aklından U14 takımının başarılı hocasını geçirmiş ve neden olmasın diye düşünmüştü. Takımın iç dinamiklerini iyi tanıyan, altyapı sistemine hakim ve potansiyelli bir hoca adayı... Bu düşünceleri aklından geçirirken bir an ayağa kalktı ve o cesur kararı yönetim kurulu üyelerine açıkladı: Yeni hocamız U14 takımı hocası E'dir.

Bizimkisi Bir Aşk Hikayesi - Beşiktaş #1

Merhaba sevgili FM severler...CM 01/02 den bu yana tutkunu olduğum ve bağımlısı haline geldiğim manager serisinin son halkası olan Football Manager 13 ile yola devam ediyorum. Oynadığım oyunlarda aldığım hazzı da paylaşmak amacıyla bu blogu açmaya karar verdim. Umarım sizler de okurken keyif alırsınız.

Beşiktaş JK, 1903 yılında İstanbul'da kurulmuştur. Renkleri siyah-beyaz olan kulübün amblemi yukarıdaki fotoğraftaki gibidir. Maçlarını Dolmabahçe İnönü Stadı'nda oynamakta olan kulübün tarihinde 13 lig şampiyonluğu, 9 Türkiye Kupası şampiyonluğu bulunmaktadır. 

Oyun kurulurken İngiltere,İspanya,İtalya,Almanya,Fransa gibi majör liglerinin yanı sıra Hollanda,Portekiz,Rusya,Türkiye gibi potansiyel içeren ligler de dahil edilmiştir. Aynı zamanda kariyerde belli bir tarih aralığını geçmek amacı ile Kolombiya ligi de kurulumda yer almış, bu şekilde kariyer Ocak 2013 tarihi itibariyle başlangıç göstermiştir.

2012-2013 sezonu takım kadromuz:

 2012-2013 sezonu başlangıç personel kadromuz:

Let the game begin...